İspanya’nın Servet Vergisi için varlıklarınızın bulunduğu yere göre hesaplanıyor ve bölgesel düzenlemeler ne kadar vergi ödeyeceğinizi önemli ölçüde etkileyebiliyor. Bu değişiklik, kendi durumunuzu tam olarak anlamanız için son derece önemlidir. Vergi, kişinin gelirine değil, sahip olduğu varlıkların toplam değerine dayanıyor. Bu kapsam; konutlar, birikimler, yatırımlar, mücevherler, sanat eserleri, mobilyalar, otomobiller ve tekneler gibi geniş bir yelpazeye uzanıyor.
Kişinin İspanya’da yaşayıp yaşamaması fark etmeksizin, varlıkların bulunduğu yer ödenecek vergi miktarını belirleyen temel unsur olarak öne çıkıyor. Üstelik, bölgesel düzenlemeler bu hesaplamayı önemli ölçüde değiştirebiliyor. Dolayısıyla, İspanya’da gayrimenkulü veya yatırımı bulunan herkesin, bu kuralları doğru anlaması ve buna göre mali planlama yapması büyük önem taşıyor.
Yabancılar İspanya Servet Vergisinden Nasıl Etkileniyor?
İspanya’da mülk veya mal varlığı bulunan yabancı kişiler, Servet Vergisi kapsamına girer. Mevzuat, ikamet edenlerle etmeyenleri birbirinden ayırarak, beyan yükümlülükleri bakımından önemli bir fark yaratır. İspanya’da ikamet edenler, yalnızca ülke içindeki değil, dünya genelindeki tüm varlıkları üzerinden vergi öderken; ikamet etmeyenler, yalnızca İspanya sınırları içinde bulunan mal varlıkları üzerinden vergilendirilir. Bu kapsamda gayrimenkuller, İspanya bankalarındaki hesaplar, yerli şirket hisseleri ve benzeri malvarlığı hakları vergilendirilen unsurlar arasında yer alır. Ayrıca, bu varlıklara bağlı borçların da net servet hesabına dahil edilmesi gerekir. Değer tespiti ve mülkiyet durumunun belirlenmesi her yıl 31 Aralık itibarıyla yapılır ve vergi hesaplaması buna göre sabitlenir.
Varlıkların bulunduğu yer, vergi yükümlülüğünün boyutunu belirleyen temel unsurlardan biridir. İspanya sınırları içinde bulunan gayrimenkuller, yatırımlar ya da şirket hisseleri vergilendirmeye dahil edilirken; ülke dışında yer alan varlıklar, yerleşik olmayan kişiler için Varlık Vergisi doğurmaz. Dolayısıyla, varlıkların coğrafi konumu doğrudan ödenecek vergi miktarını etkiler. Bununla birlikte, belirli şartları karşılayan bazı varlık türleri, örneğin kişinin kendisine ait fikri mülkiyet hakları veya aile işletmesine ait hisseler, muafiyet kapsamına alınabilir.
Bölgesel Düzenlemelerin İkamet Etmeyenler İçin Servet Vergisine Etkisi
İspanya’daki özerk bölgeler, yerleşik olmayan kişilere yönelik Varlık Vergisi uygulamalarında farklı politikalar benimseyerek, ödenecek vergi miktarını doğrudan etkileyen önemli farklılıklar yaratır. Her özerk topluluk (Autonomous Community) kendi vergi oranlarını, muafiyetlerini ve indirimlerini belirleme yetkisine sahiptir. Bu durum, ülke genelinde dikkat çekici bir vergi çeşitliliği ortaya çıkarır.
Bazı öne çıkan örnekler şunlardır:
- Madrid ve Endülüs (Andalucía), uygun şartları sağlayan mükellefler için %100 vergi indirimi uygulayarak Varlık Vergisi yükünü fiilen sıfıra indirir.
- Katalonya (Catalunya), ulusal düzeyde 700.000 avro olan asgari muafiyet tutarını 500.000 avroya düşürür.
- Diğer birçok bölge ise 700.000 avroluk ulusal muafiyet ve artan oranlı vergi dilimleriyle standart ulusal kuralları izlemeyi sürdürür.
İkamet etmeyen kişiler, genellikle en yüksek değere sahip varlıklarının bulunduğu bölgeyi esas alarak, kendileri için en avantajlı bölgesel düzenlemeyi seçme hakkına sahiptir. Bu tercih, ilgili bölgenin vergi indirimi, muafiyet ve oranlarına dair tüm düzenlemeleri kapsamak zorundadır. Üstelik, yargı kararları da bu uygulamayı destekler niteliktedir; bu sayede, AB/AEA dışındaki ülkelerde yaşayan kişiler dahi uygun koşullarda bölgesel kurallardan yararlanarak vergi yüklerini azaltabilir.
Bölgesel vergi oranları ve muafiyetler arasındaki farklılıklar, hem yatırım kararlarını hem de varlıkların hangi bölgede bulundurulacağını etkileyen belirleyici unsurlar haline gelir. Artan oranlı vergi sisteminin bölgelere göre değişiklik göstermesi, özellikle daha orta düzeyde servete sahip mükellefler için, düşük vergili bölgelerde varlık bulundurmayı mali açıdan cazip kılar. Ayrıca, bazı bölgelerde aile işletmeleri veya fikri mülkiyet hakları gibi belirli varlık türleri için özel muafiyetler uygulanır; bu da toplam vergi yükünü daha da hafifletebilir.
Bununla birlikte, 3 milyon avronun üzerindeki net servetlerde, Geçici Büyük Servet Dayanışma Vergisi (TSLF) bölgesel düzenlemelerin önüne geçer ve ulusal düzeyde bir taban sınırı oluşturur. Ancak bu seviyenin altındaki servetlerde, bölgesel muafiyet ve oran farklılıkları belirleyici olmaya devam eder. Dolayısıyla, Servet Vergisi planlamasında doğru bölgeyi seçmek, oranların, muafiyetlerin ve varlık türüne özgü düzenlemelerin dikkatle karşılaştırılmasını gerektirir; çünkü uygun bir tercih, vergi yükünü kayda değer ölçüde azaltabilir.
İspanya Varlık Vergisinden Muafiyetler ve Eşik Değerleri
Servet Vergisi’nin yükü, muafiyet ve eşik değerlerin farklılığına bağlı olarak ikamet edenler ve etmeyenler için değişkenlik gösterir. Yerleşik olmayan kişiler, yalnızca İspanya’daki mal varlıkları için geçerli olan 700.000 avroluk ulusal muafiyet hakkına sahiptir. Vergi beyannamesi verilmesi ise, vergilendirilebilir varlıkların toplamı 2 milyon avroyu aştığında veya indirimlerden sonra pozitif bir net vergi matrahı oluştuğunda zorunlu hale gelir.
İkamet edenler ise, kendi ana ikametgahları için 300.000 avroya kadar ek bir indirim talep edebilir ve dünya genelindeki tüm mal varlıkları üzerinden vergilendirilir. Bunun yanı sıra, Geçici Büyük Servet Dayanışma Vergisi olarak adlandırılan ek uygulama, hem ikamet edenler hem de etmeyenler için 3 milyon avro üzerindeki net servetlere uygulanır ve yüksek gelir gruplarına yönelik bir taban sınırı oluşturur.




